Bulantı

Tecrübeliyim diye geçinenleri çok görmüşümdür.
Yaşamlarını uyuşukluk içinde geçiren, sütçü beygiri gibi ayakta uyuyan insanlar. 
Düşünüp taşınmadan, alelacele evlenirler, rastgele çocuk yaparlar. 
Başka insanlara ancak kahvelerde, evlenme ve cenaze törenlerinde rastlarlar. 





Zaman zaman anafora kapılıp, başlarına gelenin ne olduğunu bilmeden çırpınıp dururlar. 
Çevrelerinde olup biten her şey onlarsız başlar, onlarsız biter. 





Karanlık, uzun biçimler, uzaktan gelen olaylar, şöyle bir dokunuverir onlara, ama ne olup bittiğini anlamak için baktıklarında hiçbir şey göremezler, her şey sona ermiştir zaten. 
Kırk yaşlarına geldiklerinde saplantılarına, inatlarına sıkı sıkıya yapışmışlardır ve bu saçmalıklarına tecrübe adı verirler, sonra da makine gibi dağıtmaya başlarlar onu.


(Jean-Paul Sartre, "Bulantı")

Sylvia Brown Kehanetler 2005 2100